Montesori

Sanat, Bilim ve Doğa Atölyeleri

Montessori Felsefesiyle işini kendi kendine yapabilen, deneyerek, kurcalayarak çözümünü kendisi üreten, daha az tüketip, dönüştüren çocuklar yetiştirilir. “Kendin yap” sloganıyla, eğitimde, öğrenciler yaratıcılığı ve farklı düşünceleri kullanarak tüketen kişiler olmaktansa üreten kişiler olmaya davet edilir ve  “Maker Hareketini” çok küçük yaşlardan itibaren doğal olarak tecrübe ederler. Aynı zamanda süreç bilgisi, keşfederek öğrenme ve farkındalığı geliştiren “Tinker uygulamaları” sanatsal  ve tasarım odaklı düşünce, Montessori yaklaşımının evrensel ve zamanlar üstü kapsayıcılığının ispatı gibidir.

Başlangıçta kısaltılmış adıyla STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik kelimelerinin İngilizce baş harfleri) olarak tanınan ve eğitimi destekleyen program, sonra bunlara sanat dalının eklenmesiyle önce STEAM, sonra da okumanın yani çocuk edebiyatının da dahil edilmesiyle STREAM adıyla pek çok okul müfredatına dahil edildi.

STREAM aslında sadece bir eğitim programı değil. Çocuğun erken yaşta eğitime başlayarak ve kendi hızında ilerleyerek ilgi duyduğu alanları keşfedip kendisini geliştirmesine destek olan bir programdır. Ancak bu programın etkili çalışması ve verimli şekilde faydalanılabilmesi için yetişkinlerin doğru ortamı ve şartları hazırlaması ve bu ortamda çocuklara rehberlik etmeleri gerekir. Montessori Felsefesi temel alınarak hazırlanmış okulumuzda adı geçen bütün bu alanlar günlük müfredat ve yaşamın parçası olarak ve birbiri içerisinde entegre edilmiş bir yapıda sunulmakta ve okul saatleri dışında da atölye çalışmaları olarak devam etmektedir. 

Montessori eğitimi çocuğun ilgisini ve yeteneklerini de dikkate alarak bilim, sanat ve doğanın öğrenilmesi ve keşfedilmesiyle ilgili ona yardımcı olur. Kendi seviyesindeki bilim; çocuğun hem merakını arttırmasına hem de merakını gidermesine, aynı zamanda çevreyi ve doğayı anlamasına yardımcı olur.

Sanat, çocukların duygu ve düşüncelerini kurgulayıp, yansıttıkları güçlü bir ifade şeklidir. Form, biçim, oran, doku ve renk gibi unsurlar çocukların yaşamlarını ve iç dünyalarını yansıtan eserler meydana getirmelerini sağlar. Sanat aracılığı ile çocuklar bir yandan iç dünyalarındaki duyguları yansıtırken diğer yandan da yaşanmış veya hayal edilen bir çok şeyi paylaşırlar. Çocuklar farklı yollarla ve biçimlerle kendilerini ifade etme fırsatına sahip olurlar.


Sanatla uğraşan çocuk aynı zamanda risk almayı öğrenir ve yeni şeyler icat eder. Karar vermek, denemek, seçmek gibi becerilerini geliştirirler. Çocukların bilgi birikimleri, algılama şekilleri ve gözlem kabiliyetleri arttıkça çizgileri ve sanatsal yetenekleri de artar.

Görsel sanatların da bilimin de hazinesi doğadır. Doğa doku, form, renk, ışık, biçim, ses gibi benzersiz zenginliklerle doludur. İnsanlık tarihi boyunca bilim insanlarına da sanatçılara da önemli bir kaynak olmuştur. Doğa olayları ve doğada varolan bitkiler, hayvanlar, canlı ve cansız varlıkların tümü somut ve soyut şekliyle hem bilime hem de sanata konu edilmiştir. Sanatçı çoğu zaman malzemelerini de doğadan elde eder.